Genel bakış:
- Temmuz 2019'da ABD, Rus yapımı S-400 hava savunma sistemlerini satın almasının ardından Türkiye'yi Lockheed Martin F-35 Lightning II programından çıkarmıştır. Türkiye'nin S-400 alımının, Türkiye'nin uzun vadeli hava savunma gücü planlamasına ve başta ABD olmak üzere Batı ile ilişkilerine yayılan birçok olumsuz siyasi, askeri, ekonomik ve teknik etkisi oldu.
- Türkiye'nin F-35 savaş uçaklarını zamanında tedarik edememesi, Türk Hava Kuvvetleri'ni (TSK) Milli Savunma Bakanlığı (MSB) aracılığıyla hava savunma kabiliyetlerindeki boşluğu doldurmak için alternatif arayışlara yöneltti; özellikle de muharip uçak filosunun geleneksel olarak sadece savunma amaçlı değil aynı zamanda taarruz amaçlı da kullandığı muharip uçak segmentinde.
- ABD'nin Türkiye'ye uyguladığı Amerika'nın Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası (CAATSA), MSB'yi F-16 anlaşması için ABD tarafındaki muhataplarıyla olası sözleşme görüşmelerinde kilit kurum haline getirmektedir.
- Bununla birlikte, Türkiye ve Transatlantik Müttefikleri arasında uluslararası örgütlerden ikili ekonomik ilişkilere kadar geniş bir yelpazede stratejik işbirlikleri devam etmektedir.
- Taraflar arasındaki jeopolitik kaynaklı politika farklılıkları her iki taraf arasında dönemsel gerginlikler yaratabilse de, Türkiye ve ABD işbirliği yapmaya devam edecek ve zorlu müttefi̇kler Birbirimize.
F-16V Block 70 savaş uçakları TSK için neden acil bir ihtiyaç?
ABD, Türkiye'nin Savunma Sanayi Ajansı aracılığıyla Rus yapımı uzun menzilli S-400 hava savunma sistemi satın almasının ardından, F-35 sözleşmesinin gereklilikleri doğrultusunda teknik gizlilik maddesini gerekçe göstererek Türkiye'yi F-35 programından çıkarmıştır. Çıkarılmadan önce Türkiye, emekliye ayrılacak F-16 savaş uçaklarının yerini almak üzere 100 adet 5.0 Nesil F-35 savaş uçağı satın almayı planlıyordu.
Türkiye'nin F-35 savaş uçaklarını tedarik edememesinin ardından, Türk ordusu ve savunma bürokrasisi hava kuvvetlerindeki boşluğu doldurmak için ara çözüm olarak uzun ve kısa/orta vadeli iki temel alternatif geliştirmiştir. Uzun vadeli çözüm olarak Türkiye, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TAI) tarafından TF-X beşinci nesil savaş uçağı programı kapsamında kendi milli savaş uçağını üretmeye karar verdi. 18 Mart 2023 tarihinde TF-X beşinci nesil savaş uçağı prototipi'nin taksi testleri basına tanıtıldı. Bu noktada TF-X'in teknik kabiliyet tartışmalarından bağımsız olarak kaynaklar, bu Türk hava uçağı projesinin iyimser bir bakış açısıyla 2035, kötümser bir bakış açısıyla ise 2040 yılında TSK envanterine girmesinin beklendiğini savunuyor. TF-X'in 2050'li yıllarda seri üretime geçmesi ve TSK'da uzun süreli kullanımda olması öngörülüyor. Ana üretici firma TUSAŞ, ilk TF-X'in 2028 yılında TSK'ya teslim edileceğini açıkladı.
TF-X'in teslimatına ilişkin resmi tahminlerin aksine, bazı uzmanlar TF-X'in savaş uçağı filolarına 2050 gibi erken bir tarihte teslim edilebileceğini ve kısa ve orta vadede ilave savaş uçağına ihtiyaç duyulacağını vurgulamaktadır. Bu durum, MSB'yi savaş uçağı segmentinde caydırıcılık kapasitesini korumak için kısa ve orta vadede F-16 Blok 70'leri tedarik etmeye zorlamaktadır.
Savunma Sanayi Ajansı'nın S-400 hava savunma sistemi satın alması Türkiye'nin F-16 görüşmelerindeki bürokratik süreci nasıl etkiledi?
Türkiye'nin F-16 anlaşmasının hem Türkiye hem de ABD tarafından değerlendirilmesi, olası satışın dinamiklerini deşifre etmek ve anlamak için çok önemlidir. Bu bağlamda, bu politika belgesi Türkiye'den iki ve ABD'den dört kurumu incelemektedir.
Türkiye'nin Tarafı:
ABD'de olduğu gibi, Türkiye'deki kurumlar da politika hedefleri doğrultusunda farklı politika gündemlerine sahiptir. Türkiye'nin F-16 anlaşmasına ilişkin açık kaynak değerlendirmeleri, Türk savunma sanayi camiasının Türkiye'nin F-16 ihtiyacı konusunda farklı görüşlere sahip olduğunu göstermektedir. Türk kamuoyu F-16'ların teknik yönleri hakkında daha az bilgiye sahiptir ve Türk savunma sanayindeki bazı yorumlar, anlaşmaya karşı yürütülen dezenformasyon kampanyalarının bir yansıması olarak karışık toplumsal tepkilere neden olmuştur. Toplumsal düzeyde anlaşmaya yönelik bir kafa karışıklığı olsa da, devlet kanalları aracılığıyla yapılan açıklamalar Türkiye'nin F-16 talebi konusunda güçlü bir istekliliğe sahip olduğunu göstermektedir.
Savunma Sanayi Ajansı (SSB):
Savunma Sanayi Ajansı (SSB), bir yandan askeri teknoloji tedarikini yönetmek ve bunlarla ilgilenmek üzere hükümet tarafından kurulmuş sivil bir kurumdur. Öte yandan, ABD Dışişleri Bakanlığı (DoS), Hazine Bakanlığı ile koordinasyon halinde, Rus yapımı S-400 uzun menzilli füze sistemini satın alması nedeniyle 14 Aralık 2020 tarihli CAATSA'yı uygulayarak SSB'ye yaptırım uygulamıştır. Bu yaptırımla ABD, Uluslararası Silah Trafiği Düzenlemeleri (ITAR) ve İhracat İdaresi Düzenlemeleri (EAR) kapsamında kontrole tabi olan askeri ve sivil ihracat ürün ve hizmetleriyle ilgili olarak SSB'ye yönelik kısıtlayıcı bir yaklaşım benimsemiştir. Aynı zamanda, ABD Hazine Bakanlığı'Yabancı Varlıkların Kontrolü Ofisi (OFAC), SSB ve bazı yöneticilerini SDN Dışı Menü Tabanlı Yaptırım listesine ekledi. SDN Dışı Menü Tabanlı Yaptırım Listesi, OFAC tarafından uygulanan ve 14 Aralık 2020 tarihli belirli yaptırımlar da dahil olmak üzere belirli engelleyici olmayan menü tabanlı yaptırımlara tabi kişileri belirlemek için bir referans aracı olarak hizmet veren yeni bir yaptırım tasarımıdır. Sonuç olarak, SSB'nin şu anda ABD makamlarıyla askeri teknoloji tedariki konusunda müzakere yürütmesi, SDN listesinde yer almayan bir kurum olması nedeniyle yasaktır.
Milli Savunma Bakanlığı (MSB):
MSB, TSK da dahil olmak üzere ulusal güvenlikle ilgili tüm devlet kurum ve işlevlerini koordine etmek ve denetlemekten sorumludur. Geleneksel olarak, ABD'nin yaptırım uyguladığı SSB, seçilmiş askeri teknolojinin tedarikini yöneten ve ilgilenen yetkili kurumdur. Bu kısıtlayıcı politika ortamında Türkiye, Ekim 2021'de ABD'den 40 adet yeni 4.5 nesil F-16 ve envanterindeki 4.0 nesil F-16'ların modernizasyonu için 80 adet kit siparişi talep etmiştir. CAATSA yaptırımının SSB'nin ABD'li kişi ve makamlardan tedarik yetkilerini kısıtlaması nedeniyle Türkiye, F-16 savaş uçağı ve kitleri ile ilgili talebini SSB yerine MSB aracılığıyla Pentagon'a iletti. F-16 müzakerelerinin mevcut konjonktüründe, ABD'nin yaptırım listesinde yer almayan MSB, müzakerelerde bürokratik olarak kilit bir kurum haline geldi. SSB yaptırım listesinde olmasına rağmen, MSB ile ABD Savunma Bakanlığı (DoD) arasında olumlu bir diyalog mevcuttur. NATO'nun yanı sıra F-16 müzakerelerinde de taraflar arasında çeşitli işbirlikleri mevcut. Ayrıca açık kaynaklar, F-16 anlaşmasının bağlanması için taraflar arasındaki yapıcı girişimlerin bürokratik, sivil ve diplomatik kanallardan devam ettiğini belirtiyor.
Amerika Birleşik Devletleri'Taraf:
Mevcut müzakere sürecini analiz ederken, F-16 savaş uçaklarının satışında etkili olan ABD'deki karar verici çevrelerin pozisyonlarını tanımlamak çok önemlidir. ABD kurumlarının' kısa, orta ve uzun vadeli politika gündemlerine göre F-16 müzakerelerine ilişkin pozisyonları da farklılaşmaktadır. Mevcut siyasi ortam ve ikili ilişkiler ışığında, ABD'de F-16 satışları üzerinde birincil bürokratik takdir yetkisine ve etkiye sahip kurumların Beyaz Saray, ABD Savunma Bakanlığı, ABD Dışişleri Bakanlığı ve Kongre olduğu düşünülmektedir.
Beyaz Saray:
Yetkili kurumun Savunma Güvenlik İşbirliği Ajansı (DSCA) olarak belirlendiği Amerika Birleşik Devletleri'nde Beyaz Saray'ın yabancı askeri satışlar konusunda doğrudan bürokratik yetkisi bulunmamaktadır. DSCA, FMS programının Silah İhracat Kontrol Yasası (AECA) tarafından yetkilendirilen bir güvenlik yardım programı olduğu Savunma Bakanlığı için Yabancı Askeri Satışlar (FMS) programını yönetir. AECA, yürütme makamını (şu anda Biden Yönetimi) savunma ürünleri veya hizmetleri için $14 milyona ve tasarım ve inşaat hizmetleri için $200 milyona kadar değeri olan hükümetten hükümete yabancı askeri anlaşmalara karar vermekle sınırlandırmaktadır. Medya organlarına göre F-16V Blok 70 modeli ve kitleri için talep edilen sözleşme bedelinin 20 milyar dolar civarında olacağı belirtiliyor. Dolayısıyla ABD Başkanı, FMS programının yasal gereklilikleri ve Kongre'nin siyasi dinamikleri nedeniyle Türkiye'nin F-16 anlaşması konusunda tek başına karar veremiyor.
Bununla birlikte, AECA'nın 3. Bölümü, ABD Başkanı'nın ABD'nin ulusal güvenliğini güçlendireceğini düşündüğü konularda yabancı ülkelere ve uluslararası kuruluşlara savunma ürünleri ve hizmetleri satması için söylemsel bir alan sağlamaktadır. Bu nedenle, Joseph Biden'ın dış ilişkiler ve siyasi meseleler üzerindeki Başkanlık ve bireysel etkisi doğrultusunda, Biden yönetimi, AECA Bölüm 3'teki bu ilgili söylemsel alanı kullanarak Türkiye'nin MSB'sine F-16'ların ve kitlerinin satışına devam etme niyetini gayrı resmi olarak Kongre'ye bildirmiştir.
Ayrıca, Biden yönetimi yetkilileri Türkiye'ye F-16 satışının NATO'nun ikinci büyük ordusu olan Türk Silahlı Kuvvetleri ile bağları güçlendirebileceğini öne sürdü. Birçok uzman da Kongre'nin Beyaz Saray tarafından talep edilen bir yabancı silah satışını hiçbir zaman başarıyla engellemediğini hatırlatıyor.
ABD Savunma Bakanlığı (DoD):
DSCA, DoD'un yönettiği taraflar arasındaki F-16 anlaşma süreci için kilit departmanlardan biridir. DSCA, FMS programı kapsamında alıcı ülke ile savunma sözleşmelerinin yürütülmesinden sorumlu kurum olarak belirlenmiştir. Bu çerçevede DSCA, özel tedarikçi şirket ile alıcı ülke arasında tedarik, lojistik ve teslimat konularının ele alınmasına kadar uzanan teknik bir arabulucu olarak hizmet vermektedir. DSCA'nın teknik ve satıcı rolüne ek olarak, FMS programının ABD dış politikasının temel bir aracı olarak hizmet ettiğine dikkat çekilmektedir. Buna göre, Türkiye'nin F-16 anlaşmasında DSCA'nın masadaki satıcı pozisyonuna bağlı olarak DoD'un dış politika yaklaşımı kritik önem taşımaktadır.
Savunma Bakanlığı'nın önde gelen dış politika hedeflerinden biri, NATO'nun birlikte çalışabilirliğini sürdürerek Transatlantik İttifakı'nın caydırıcılığını korumaktır. Bu bağlamda Pentagon'un askeri teçhizat ve tedarik karar alma süreçlerinde teknik süreçler ve jeopolitik faktörler ön planda yer almaktadır. Bu noktada NATO'nun birlikte çalışabilirliği sürdürebilmesi, NATO hava savunma planlaması nedeniyle TSK'nın F-16'lara sahip olmasıyla doğrudan ilişkilidir. Bu doğrultuda TSK, Baltık, Polonya ve güney kanadında NATO hava savunma görevlerine aktif olarak katılmakta ve katkı sağlamaktadır.
ABD Savunma Bakanlığı'nın bürokratik ve politik gündemi ışığında, Pentagon'un Türkiye'nin F-16 satış sürecine destek verdiği, Pentagon'un F-16 satış sürecine ilişkin basın açıklamalarının da bu desteğe işaret ettiği değerlendirilmektedir.
ABD Dışişleri Bakanlığı (DoS):
DoD, DSCA tarafından yönetilen FMS programını yürütür ve DoS yabancı askeri satışlar kapsamında hangi ülkelerin programlara sahip olacağını belirler. DoS daha önce Peace Onyx I (1987-1995), Peace Onyx II (1996-1997), Peace Onyx III (1998-1999), Peace Onyx IV (2010-2011) adları altında farklı zaman dilimlerinde farklı F-16 bloklarının teslimatı için dört program yayınlamıştı. ABD DoS'Siyasi-Askeri İşler Bürosu, AECA ve ITAR ile tutarlı olarak hükümetten hükümete silah transferlerini ve ABD menşeli savunma ekipman ve teknolojilerinin ticari ihracat lisansını denetleyen taraflar arasındaki F-16 anlaşma sürecinin kilit departmanlarından biridir.
DoS'un Politik-Askeri İşler Bürosu (PM/RSAT) bünyesindeki Bölgesel Güvenlik ve Silah Transferleri Ofisi, FMS onay sürecini DSCA ile yakın işbirliği içinde yönetmektedir. Bu noktada DoS'un karar alma sürecinde DoD'dan farklı bir yaklaşıma sahip olduğunun altını çizmek gerekir. DoD askeri satışların askeri ve teknik sonuçlarına odaklanırken, DoS askeri ekipman tedarikinin belirlenmesinde siyasi ve insan hakları koşullarını da göz önünde bulundurmaktadır. Bu bağlamda, DoS'un politika önceliği farklılıkları nedeniyle F-16 anlaşmasına DoD'dan daha olumsuz yaklaştığı bildirilmektedir. Bununla birlikte, kaynaklar DoS'un üst kademelerinde Beyaz Saray ve Pentagon'un siyasi ve bürokratik etkisinden kaynaklanan olumlu bir tutumun hakim olduğunu belirtmektedir. DoS ve DoD'un Türkiye'nin F-16 talebine olumlu yanıt vermesi halinde yeni bir programın başlatılması bekleniyor.
ABD Kongresi:
FMS programı kapsamında Kongre yabancı askeri satışları engelleyebilmektedir ve Kongre'nin olası engelleyici rolü onu F-16 anlaşmasında önemli karar alıcılardan biri haline getirmektedir. Kongre'nin Türkiye'nin F-16 talebini bloke edebilmesi için Kongre'de 2/3 oy çoğunluğu gerekmektedir. Halihazırda Kongre üyeleri tarafından Türkiye'ye F-16 satışının engellenmesi için yasal bağlayıcılığı olan bir tasarı sunulmamıştır. DoS, DoD ile istişare halinde, Türkiye'ye F-16 satışına ilişkin gayrı resmi bildirimi, ön inceleme için ilgili Temsilciler Meclisi ve Senato komitelerinin başkan ve rütbeli üyelerine sunmaya karar vermiştir. Bu aşamada Kongre'nin ilgili makamlarının gayri resmi bildirimi incelemesi ve FMS'rehberi doğrultusunda resmi müzakerelerin başlatılması için olumlu ya da olumsuz bir niyet açıklaması bekleniyor.
Ayrıca, 2 Şubat 2023 tarihinde Kongre'deki 29 senatör ABD Başkanı Joe Biden'a bir mektup göndererek İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyelikleri Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onaylanana kadar F-16'ların Türkiye'ye satışının engellenmesini talep etti. Mektubun, satışı engelleme yetkisine sahip olan Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Robert Menendez tarafından imzalanmaması dikkat çekti. Kongre'nin 29 üyesi tarafından hazırlanan bu belge medyada geniş yer bulsa da metnin hukuki düzlemde bağlayıcı bir hükmü bulunmuyor. Mektup'un amacı, müzakereleri bürokratik olarak etkileyebilecek resmi bir süreçten ziyade bir lobi faaliyetidir. Ayrıca Türkiye, Finlandiya'nın NATO üyeliğini Mart 2023'te TBMM'de oybirliği ile onaylamıştır. Finlandiya'nın Türkiye tarafından onaylanması ABD Kongresi'nde F-16 anlaşmasına ilişkin gerilimi bir nebze azaltabilir ancak İsveç'in NATO'ya üyelik başvuru süreci son derece belirsizliğini koruyor. Bununla birlikte, Temmuz ayında Vilnius'ta yapılacak NATO Zirvesi sırasında devlet başkanları arasında yapılacak geçici görüşmelerle Türkiye'nin İsveç'e yönelik vetosunu kaldırması bekleniyor. Türkiye'nin İsveç'e yönelik vetosunu kaldırmasının, TSK'ya F-16 satışına karşı çıkan Kongre üyelerinin tutumunu değiştirebileceği söylenebilir.
Mevcut gelişmeler ışığında, tüm bürokratik adımlar ve siyasi dinamikler 2023 yazının Türkiye'nin F-16 anlaşmasında kritik bir dönem olacağını gösteriyor.
Referanslar:
Anadolu Ajansı, Türk ve ABD savunma bakanları NATO ve bölgesel güvenlik konularını görüştü, 6 Nisan 2023, https://www.aa.com.tr/en/turkiye/turkish-us-defense-chiefs-discuss-nato-regional-security-issues/2865794
Baker Mckenzie, OFAC, SDN Dışı Menü Bazlı Yaptırım Listesini Tanıttı ve Türkiye'nin Birincil Savunma Tedarik Kuruluşuna Rusya'dan S-400 Füze Sistemi Tedarik Ettiği İçin Yaptırım Uyguladı, 22 Aralık 2020 https://sanctionsnews.bakermckenzie.com/ofac-introduces-the-non-sdn-menu-based-sanctions-list-and-sanctions-turkeys-primary-defense-procurement-entity-for-procuring-the-s-400-missile-system-from-russia-2/
Savunma Güvenlik İşbirliği Ajansı, Programlar Bölümü; Amaç, erişim tarihi 13 Nisan 2023, https://www.dsca.mil/foreign-military-sales-fms
New York Times, Biden Yönetimi Türkiye'ye F-16 Satma Planına Direnişle Karşılaştı, 13 Ocak 2023, https://www.nytimes.com/2023/01/13/us/politics/us-turkey-f16s.html
Lockheed Martin Şirketi, F-35 Hakkında, 13 Nisan 2023 tarihinde erişilmiştir, https://www.lockheedmartin.com/en-us/products/f-35.html
PolitPro, Türkiye: Bir bakışta tüm seçim anketleritarihinde erişilmiştir. 13 Nisan 2023, https://politpro.eu/en/turkey/polls
PolitPro, Türkiye'de 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimi, tarihinde erişildi 13 Nisan 2023, https://politpro.eu/en/turkey/polls
Reuters, Türkiye, Hava Kuvvetlerini geliştirmek için ABD'den 40 adet F-16 jeti satın almasını istedi -kaynaklar, Washington DC, 8 Ekim 2021, https://www.reuters.com/world/middle-east/turkey-seeks-40-f-16-jets-upgrade-air-force-sources-2021-10-07/
Reuters, ABD Kongresi Türkiye'ye F-16 satışının NATO onayına bağlı olduğunu açıkladı, Washington DC, 3 Şubat 2023 https://www.reuters.com/business/aerospace-defense/us-congress-says-f-16-sale-turkey-depends-nato-approval-2023-02-02/
Türk Havacılık ve Uzay, TF-X Programı, erişim tarihi 13 Nisan 2023, Türkiye, Ankara, https://www.tusas.com/en/products/new-projects/original-development/tf
ABD Hazine Bakanlığı, Amerika'nın Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası (CAATSA); Bölüm 231, 2 Ağustos 2017 https://gr.usembassy.gov/caatsa-section-231-imposition-of-sanctions-on-turkish-presidency-of-defense-industries/
ABD: Kongre Araştırma Servisi (CRS), F-35 Müşterek Taarruz Uçağı (JSF) Programı, 2 Mayıs 2022, ABD, Washington DC, https://sgp.fas.org/crs/weapons/RL30563.pdf