11 Kasım 2020'de Birleşik Krallık dahil olmak üzere tüm yatırımcılara ve birleşme/devralma işlemlerine uygulanması planlanan yeni Ulusal Güvenlik ve Yatırım Yasası (“Tasarı”) tanıtılmıştır. Söz konusu Tasarı ile, ulusal güvenlik hususlarına yol açan yatırımlar ve birleşme/devralmaları incelemek için 2002 Teşebbüs Yasası tahtındaki yetkilerin yerini alacak bağımsız bir ulusal güvenlik inceleme rejimi getirilmesi planlanmaktadır.
Tasarıya İlişkin Detaylar
Tasarı kapsamındaki birleşme/devralma kontrol sürecinin Birleşik Krallık Rekabet Kurumu nezdindeki kontrol sürecinden farklı olacağı ve Birleşik Krallık İş, Enerji ve Endüstriyel Strateji Bakanlığı’nın karar verici otorite konumunda yer alacağı belirtilmiştir. Ek olarak Tasarı, Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığı’nı (“Dışişleri Bakanlığı”), gerekli niteliklere sahip teşebbüslerin ve varlıkların belirli kontrol birleşme/devralmalarına ilişkin nitelendirmelerini yaparken, gerektiğinde orantılı düzeltici önlemler veya sair aksiyonlar alabilmek adına yetkili kılmaktadır.
Zorunlu Bildirim
Tasarı, daha yüksek riskli işlemler için zorunlu bir bildirim rejimi getirmektedir. Bu kapsamda, ekonominin en hassas bölgelerindeki teşebbüslerde belirli hisselerin veya oy haklarının devralma teklifinde bulunanların, devralmaları için Dışişleri Bakanlığı’na bildirimde bulunmaları ve önceden izin almaları gerekmektedir. Ayrıca, aşağıdaki durumlar bildirilmesi gereken devralmalar kapsamına girmektedir.
Bir teşebbüsteki hisselerin veya oy haklarının %15 veya daha fazlasına yükseltildiği durumlar,
Hissedarlık veya oy haklarında %25'in altından %25'in üzerine, %50'nin altından %50'nin üzerine ve %75'in altından %75'in üzerine çıkılması durumları,
Devralanın teşebbüsün ilişkilerini yöneten bir kurumsal kararı kabul ettirmesine veya engellemesine izin veren oy haklarının devralınması durumları.
Askeri ve çoklu kullanım malları/teknolojileri, geliştirilmiş gereçler ve robotikler, elektronik haberleşme, kritik ikmal ve madde malzemeleri, kuantum teknolojileri, veri altyapısı, enerji gibi sektörlerin Tasarı kapsamında zorunlu bildirim rejimine tabi olması tartışılmaktadır.
Son olarak Tasarı’ya göre, bildirilmesi gereken devralmalar kapsamında olup Dışişleri Bakanlığı tarafından izin alınmadan tamamlanmış işlemlerin hükümsüz sayılacağı da düzenlenmiştir. Yine, devralan izinsiz olarak devralma işlemini tamamladığı gerekçesiyle, bazı cezai ve idari yaptırımlarla karşılaşabilecektir.
Çağrı/Talep Yetkisi
Tasarı’ ya göre Dışişleri Bakanı, ulusal güvenlik riskine yol açan veya açabilecek niteliklere sahip teşebbüsler veya varlıklar (“tetikleyici olaylar”) üzerinde kontrol devralmalarını incelemek üzere “çağrı/talep” yetkisine sahip olacaktır. Çağrı/talep yetkisi, bildirilmesi gereken devralmalar da dahil olmak üzere tüm devralma işlemleri için kullanılabilecektir.
Tasarı uyarınca, bahsi geçen tetikleyici olaylar, bir kişinin Tasarı kapsamında belirli özellikli (‘qualifying’) bir teşebbüsün veya varlığın kontrolünü ele geçirmesi ile meydana gelmektedir. Tasarı, söz konusu özellikli teşebbüsleri ve varlıkları düzenlemektedir. Bu bağlamda özellikli teşebbüsler; şirketler, sınırlı sorumlu ortaklıklar, adi ortaklıklar, tröstleri içerirken özellikli varlıklar ise toprak, maddi veya taşınabilir mülkler, fikirler, ekonomik, endüstriyel veya ticari değere sahip bilgi ve teknik, ticari sırlar, veri tabanları, algoritmalar veya yazılımları içermektedir. Tasarı kapsamındaki çağrı/talep yetkisi, tetikleyici olaydan sonraki 5 yıla kadar kullanılabilecek olup buna tabi olarak Dışişleri Bakanı’nın tetikleyici olaydan haberdar olmasından sonraki 6 ay içinde yapılacaktır. Ayrıca, söz konusu yetkinin Tasarı’nın Avam Kamarası’na sunulmasından sonra ve yasa olarak yürürlüğe girmesinden önce meydana gelen tetikleyici olayları çağırmak için geriye dönük olarak kullanılabileceği de düzenlenmiştir. Tasarı kapsamında Dışişleri Bakanı çağrı/talep yetkisini kullanırken, hedef risk tanımını gözeterek hedefin niteliğinin, hükümetin risklerin ortaya çıkma olasılığının daha yüksek olduğunu öngördüğü bir ekonomi alanında olup olmadığının değerlendirmesini yapacaktır.
İhtiyari Bildirim
Yukarıda izah edilen zorunlu bildirim rejiminin dışında kalan devralmalar için, Tasarı’ da tetikleyici olayların güvenlik endişelerini artırabileceğini düşünen tarafların bildirimlerini teşvik etmek adına ihtiyari bir bildirim sistemi de düzenlenmiştir.
Değerlendirme, Sonuç ve İtiraz
Tasarı uyarınca, zorunlu veya ihtiyari bildirimin yapılmasını müteakip Dışişleri Bakanlığı tarafından tüm değerlendirme yapılmak üzere çağrı/talep yetkisi 30 gün içerisinde kullanılacaktır. Çağrı/talep bildirimi yapıldıktan sonra Dışişleri Bakanlığı tarafından 30 iş günü içerisinde düzeltici önlemler uygulanacak veya sair aksiyonlarda bulunulacaktır. Bu süre, daha fazla zamana ihtiyaç duyulması halinde 45 iş günü daha uzatılabilecek ve Dışişleri Bakanı ile devralan arasında kararlaştırılabilecek herhangi bir ek süre uzatımı da yapılabilecektir.
Tasarı nezdindeki hükümler uyarınca yapılan değerlendirme aşağıdaki iki durumla sonuçlanabilecektir:
– Farklı bir aksiyon alınmasının gerekmediğini belirten bildirimin yapılması, veya
– Ulusal güvenlik riskini azaltan, düzelten veya önleyen nihai emirlere karar verilmesi.
Tasarı uyarınca, Dışişleri Bakanlığının kararlarına karşı yargı denetimine dayalı olarak Yüksek Mahkeme’ye itiraz etmek için bir süreç olacaktır. Bununla birlikte, yeni rejime uyulmaması nedeniyle dünya çapındaki cironun %5'inden fazlasına veya 10 milyon sterline kadar para cezaları ve/veya beş yıla kadar hapis cezası verilebilecektir.
Şafak Herdem, Ezgi Ceren Aydoğmuş