Genel Bağlam: Devletlerarası İlişkiler
Ulusal güvenliğin temel taşlarından bir tanesi olan savunma sanayi, doğası gereği ülkelerin ciddi hukuki düzenlemeler getirdikleri bir alan olarak ortaya çıkmaktadır. İran'ın savunma sanayinin güçlenmesine uzun seneler boyunca ciddi katkı yapan ve Şah rejimiyle oldukça sağlam ilişkiler geliştiren ABD'nin Başkanı Jimmy Carter'ın İran'ı ziyaret etmesinin ve bu ziyaretinde İran'ı bölgede bulunan bir "istikrar adası" olarak tanımlamasının hemen akabinde, 1979 İran İslam Devrimi'nin gerçekleşmesi ve ABD'ye siyasi ve ideolojik husumet içeren bir rejimin İran'da iktidara gelmesi savunma sanayinin hassas doğasını bir kez daha ortaya koymaktadır. Devletler arası ilişkilerin, yukarıdaki örnekte olduğu gibi, değişmekte olan farklı konjektürler karşısında hızla değişebileceği gerçeği bir çok ülkeyi, savunma sanayi ihracatını farklı devlet kurumlarından alınacak olan özel izinlere bağlama, sıkı bir hukuki düzenlemeye tabi tutma ve nihai olarak da yetkinliğini kazanmış ulusal bir savunma sanayi oluşturmaya teşvik etmektedir. Bu bağlamda ABD'nin yapmış olduğu yasal düzenlemeler sanayinin genel çerçevesini çizmek açısından yol gösterici olacaktır.
ABD Savunma Sanayindeki Yasal Düzenlemeler
ABD'deki savunma sanayine ilişkin ihracat izinleri hali hazırda, Dışişleri, Ticaret ve Hazine Bakanlığı olarak üç farklı kurum tarafından verilmektedir. Son dönemde gündeme gelen İhracat Kontrolü Reform taslağı (ECR), ABD'de savunma sanayine ilişkin ürünlerin ihracatını yapmak isteyen Amerikan şirketlerinin, bu ürünlerin ihraç edilebilmesi için gerekli olan lisansları tek bir merciden alabilmesine olanak sağlayacak olan tek bir lisanslama kurumunun kurulmasını ön görüyor.
ABD'nin savunma sanayine yönelik ihracat politikasının çerçevesinin belirlenmesinde dört ana nokta başat rolü oynamaktadır. Bunlardan birincisi Soğuk Savaş döneminde özellikle nükleer silahlar bağlamında önemli rol oynayan, ancak konvansiyonel silahları da içeren ve temelde silahların sorumlu ellerde kalmasını sağlamayı amaçlayan bazı, uluslararası silahların yayılması anlaşmalarına taraf olmaktır. ABD'nin savunma sanayine yönelik ihracat politikasının ana eksenini oluşturan bir diğer nokta ise, çift kullanım maddelerinin de içerisinde bulunduğu savunma sanayine ilişkin ürün ve teknolojilerin ihracatlarını düzenleyen tek bir yasal otoritenin tesis edilmesidir. Üçüncü bir nokta olarak belirtilmesi gereken husus ise, savunma sanayi ürünlerine yönelik ihracatı düzenlemek için kanunlaştırılmış olan düzenlemelerin ilgili makamlar tarafından uygulamasının aksatılmadan, dikkatli bir şekilde yapılmasıdır. Son olarak ise gerekli görüldüğü takdirde savunma sanayi ürünlerine yönelik kanunların uygulanmasında önleyici tedbirlerin alınması gerektiğinin altı çizilmektedir.
Uygulamadaki Esaslar
ABD'nin savunma sanayi ihracatını düzenleyen bu dört ana eksen ile paralel olarak bu düzenlemeler ile ilgili uygulamalar geliştirilmektedir. Silahların sorumlu ellerde kalmasının sağlanması adına ABD, nükleer silahların yayılmasının önüne geçebilmek için kurulmuş olan Nükleer Tedarikçiler Grubu'na (NSG) üye olmuştur. Bunun yanı sıra ABD'nin, belli başlı ürünlerde ortak denetim yapılmasını öngören Füze Teknolojileri Kontrol Rejimi'ne(MTCR), kimyasal ve aralarında çifte kullanım maddelerinin de bulunduğu savunma sanayine ilişkin bir çok ekipman ve teknolojinin ortak denetlenmesini ön gören Wassenaar Anlaşmasına' da (WA) üyelikleri bulunmaktadır.
ABD'de savunma sanayi ürünleri ihracatını düzenleyen kanunlar bağlamında ise en önemli yasa Silah İhracatını Kontrol Yasası(AECA) olarak ön plana çıkmaktadır. ABD Dış İşleri Bakanlığı'nın uygulamaklar mükellef olduğu bu yasa Uluslararası Silah Trafiği düzenlemesi çerçevesinde uygulanmaktadır. Yasa temel olarak, savunma sanayi ürün ve hizmetlerine ilişkin lisan ve izin gerekliliklerini düzenlemektedir. Yasanın ihracatı kontrol adına getirmiş olduğu en önemli hüküm, yıllık çeyrekler bazında Dış İşleri Bakanlığı'nın Kongre'ye, verilmiş olan ihracat izinleri ilgili rapor sunma zorunluluğunu getirmiş olmasıdır.
İhracat kontrolleri yasalarına uymayı sağlamak adına, ABD hükümetleri çeşitli farklı mekanizmalar oluşturmuş bulunmaktadırlar. Ticaret Bakanlığı yetkililerine çifte kullanım maddelerini kontrol etme hakkı tanınmışken, İç İşleri Bakanlığı yetkililerine ithalat ve ihracat lisanslarını kontrol etme yetkisini tanınmıştır. Yasa doğabilecek ihlaller karşısında hapis ve para cezaları getirerek caydırıcılığı arttırmaya özen göstermiştir. Harp levazımı ile ilgili ihlaller için ihlal başına 1 milyon dolar ceza ön görülmüş olup, ilgili maddelerin ihracatından men edilme cezası da uygulanabilmektedir. Çifte kullanım ürünleri ile ilgili olarak ise ihlal başına 12.000 dolar para cezası ve ilgili maddenin ihracatından men cezası uygulanabilmektedir.
Sonuç
Devletlerarası ilişkilerin kestirilemeyen doğası gereği savunma sanayi belli başlı temel hukuki düzenlemelere tabi tutulmuştur. ABD özelinde bakıldığında, yapılmış olan düzenlemelerin ağırlık noktasının savunma sanayine ilişkin ürünlerin ihracatı rejimine yönelik olduğu göze çarpmaktadır. Yapılan düzenlemelerin temelde içerdiği noktalar, bu ürünlerin güvenli ellerde kalmasını sağlamaya yönelik olan çok taraflı anlaşmalar, süreç ve lisans gerekliliklerini sağlıklı bir şekilde düzenleyecek olan kurum yada kuruluşların yetkilerinin net olarak belirlenmesi, kontrole tabi olacak olan, özellikle çifte kullanım özelliği olan madde ve ürünlerin belirlenmesi ve bu ihracat rejiminin sorunsuz olarak işlemesini sağlayacak olan yaptırım mekanizmalarının ve uygulama pratiklerinin geliştirilmesi olarak sıralanabilir. Bu bağlamda ABD'nin savunma sanayi ürünlerine yönelik yapmış olduğu düzenlemelerin bir çok devletin ön görmüş olduğu ve bu ürünlerin ihracatı üzerinde merkezi kontrol sağlanmasına yönelik tedbirlerle uyumlu olduğu gözlenmektedir.