Trump Towers, Ofis Kule:2 Kat:18, No:12, Sisli, Istanbul, Turkey

Publication

Publication

Sanayi Yenilik Ağ Mekanizması ve Fikri Mülkiyet Hakları

Sanayi Yenilik Ağ Mekanizması (“SAYEM”), kişi veya şirketlerin üniversite ve kamu iş birliğiyle yüksek teknoloji hedefleri doğrultusunda araştırma, teknoloji gelişimi ve yenilik faaliyetleri çerçevesinde oluşturduğu girişimlere destek sağlamayı amaçlayan ve bu doğrultuda katma değeri yüksek ürün veya ürün grubu geliştirmeyi hedefleyen bir TÜBİTAK Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı (“TEYDEB”) programıdır. SAYEM faaliyetleri, TÜBİTAK tarafından yayınlanan Yenilik Destek Programı Uygulama Esasları Yönergesi ile düzenlenmiştir[1].

SAYEM, bir ara yüz desteğidir (“AYDE”). AYDE ile (i) sanayi destekleri[2]  çağrılarında etkin ve verimli sonuçlar alınabilmesi için yenilik ve girişimcilik alanlarında kapasite artırıcı ve kamu-üniversite-sanayi işbirliklerinde kolaylaştırıcı mekanizmalar oluşturulması ve yürütülmesine yönelik faaliyetler, (ii) kuruluşların kendi aralarında ve diğer araştırma kurumlarıyla teknoloji ve yenilik odaklı işbirliği ve teknoloji transfer mekanizmaları oluşturmalarına yönelik faaliyetleri, (iii) özel sektör, üniversite ile araştırma kurum ve kuruluşlarının iş birliği yapmasını sağlayacak faaliyetlerin ve bu iş birliğini kolaylaştıracak teknoloji transfer ofisleri, proje geliştirme, bilgi lisanslama, bilgi aktarım merkezleri ve benzeri ortamların faaliyetleri desteklenmektedir.

Kimler SAYEM’e Başvuru Yapabilir?

SAYEM programlarına başvuru çağrıları, TÜBİTAK’ın internet sitesi aracılığı ile duyurulmaktadır[3]. Yapılacak başvuruların ise değerlendirme kriterlerine ve başvuru kılavuzuna uygun olarak çağrıda belirtilen internet sitesi üzerinden yapılması gerekmektedir[4].

Başvuru çağrısı kapsamında oluşturulacak olan Ar-Ge yenilik konsorsiyumu, başvuruyu yapacak olan öncü kuruluş ile sermaye şirketi, yükseköğretim kurumları ve kamu kurumları iş birliğinden oluşmaktadır. Konsorsiyum öncü kuruluşunun belirtilen özelliklerden en az birini taşıması gerektiği ifade edilmiştir:

  • Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Ar-Ge Merkezi olmak,
  • Hedeflenen ürünle ilgili, son 3 yılda sektörü etkileyecek büyüklükte yurt içi veya yurt dışı satışa ulaşmış olmak, sektörde ürün geliştirmek ve yaygın satış ağına sahip olmak
  • Hedeflenen ürüne temel olacak teknolojiye ait önemli fikri mülkiyet haklarına sahip olmak
  • TÜBİTAK Mükemmeliyet Merkezi Destek Programı (1004 Programı) başvurusu yapmış olmak.

Ayrıca belirtmek gerekir ki konsorsiyumda yer alacak olan üyelerin üniversiteler, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (TGB) yönetici şirketleri ve/veya Teknoloji Transfer Ofisleri (TTO), ilgili yan sanayi temsil gücü olan KOBİ’ler, yenilikçi start-up’lar / tekno girişimler ve pazar payını etkileyecek büyüklükteki firmalar olmasının beklendiği belirtilmiştir[5].

Program kapsamında üretilmesi planlanan ürünler ise temel eczacılık ürünleri ve eczacılığa ilişkin malzemeler, bilgisayarlar- elektronik ve optik ürünler veya hava taşıtları ve uzay araçları ile bunlarla ilgili makineler olarak belirlenmiştir. Program başvurusunun değerlendirilebilmesi için başvurucunun ortaya koyduğu teknolojinin gerçeğe yakın ortamda doğrulanmış olması gerekir(THS-5).

Konsorsiyum Modeli Hazırlanmasında Nelere Dikkat Edilmelidir?

Konsorsiyum, belirli bir işin yapılması için, birbirinden bağımsız kişi veya kuruluşların bir araya gelmesi ile oluşur. Konsorsiyum üyeleri, yürütücü kuruluşun koordinasyon sorumluluğu ile imzaladıkları yönetişim sözleşmesi ile yapılması amaçlanan işin kendi uzmanlık alanları ile ilgili kısımlarını icra etmek üzere hak ve sorumluluklarını belirlerler. Her bir konsorsiyum üyesinin ortaya koyduğu uzmanlık farklı düzey ve miktarda olacağı için, bu üyelerin teknik ve mali sorumluluklarının neler olduğunun ve ortakların kendi bölümlerinin gerçekleştirilmesinde kendilerinin sorumlu olacağının belirtilmesi önem teşkil eder. Uygulamada genellikle konsorsiyum üyelerinin taahhütlerinin net bir şekilde yazılması ve konsorsiyum tahtında üstlendikleri rolün (araştırma yürütücüsü kurum, araştırma programı sorumlusu, proje yürütücüsü vb.) sözleşmeye ek yapılması suretiyle tarafların sorumlulukları net bir şekilde belirlenir.

Yönetişim sözleşmelerinde düzenlenmesi önem arz eden bir diğer husus ise konsorsiyuma katkı sağlaması düşünülen, ancak konsorsiyum üyesi olmayan paydaşların konsorsiyum kapsamındaki işlere hangi şartlar altında katkı sunabileceği, uyum sağlaması gereken şartların ne olduğu ve hangi koşullar ve süreçler takip edilmesi suretiyle konsorsiyum tahtında üstlendikleri sorumlulukların genişletilebileceği veya konsorsiyum üyeliğinden çıkartılabileceği hususudur.

Programın ilerleyen dönemlerinde konsorsiyum üyelerinde değişiklikler olabilir. Bu değişikliklerin program yapısını etkilememesi açısından, bir konsorsiyum üyesinin üyelikten ayrılması veya yeni bir üyenin konsorsiyuma katılması durumunda nasıl bir süreç izlenmesi gerektiği belirlenmelidir. Yine aynı şekilde, konsorsiyum üyelerinin görevini zamanında yerine getirmemesi sebebiyle yol haritasında aksaklıklar yaratabilecek durumların önüne geçmek amacıyla nasıl bir süreç izlenmesi gerektiği ayrıntılı bir şekilde belirtilmelidir.

Konsorsiyum yönetişim yapısının konsorsiyuma özel şartlara uygun olarak tasarlanması sürdürülebilir ve başarılı bir SAYEM konsorsiyumu oluşturma amacı doğrultusunda öncelikle önem arz eden bir diğer konudur. Konsorsiyum yapısı özelinde şekillendirilecek yönetişim yapısı konsorsiyum yönetim kurulu, genel kurul, danışma kurulu ve araştırma programları ekipleri’nden oluşabilmektedir. Sürdürülebilir bir konsorsiyum yapısı oluşturmak amacıyla her bir kurulun görevlerinin, karar ve toplantı yeter sayılarının ve karar almaya yetkili olduğu konuların net bir şekilde belirlenmesi önem arz etmektedir.

Bir yönetişim sözleşmesi’ne gizlilik taahhütnamesi, iletişim protokolü, risk yönetim planı ve fikri sınai haklar paylaşım protokolü ek yapılabilir. İşbu eklerin gerekliliği, ne kadar detaylı olması gerektiği genellikle TÜBİTAK ile gerçekleştirilen görüşmeler sonucu şekillenmektedir.

Ayrıca sürdürülebilir bir konsorsiyum oluşturmak amacıyla, konsorsiyumun kim tarafından temsil edileceği, temsilcinin görev ve sorumluluklarıyla birlikte özellikle konsorsiyum yürütme kurulunda alınacak idari kararların uygulanması konusunda nasıl bir sürecin takip edileceğinin belirtilmesi yerinde olacaktır.

Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakları Protokolünün Hazırlanmasında Nelere Dikkat Edilmelidir?

SAYEM bitiminde yüksek teknolojili yeni bir ürün elde edilmektedir. Konsorsiyumun çoklu yapısı gereği, üyelerin ortaya koyduğu fikri ve sınai hakların yeni geliştirilen veya oluşturulan ürüne ve bu ürünün gerçekleşmesi sürecinde ortaya çıkabilecek ara ürünlere nasıl yansıdığı önem taşımaktadır. Bu nedenle, 2. faz sürecinde hazırlanacak olan fikri ve sınai mülkiyet hakları protokolünde patent başvuru sürecinin yönetimi başta olmak üzere patent başvuru sahiplerinin kimler olacağına nasıl karar verileceği ve bu hak sahiplerinin hak oranlarının belirlenmesinde nelerin dikkate alınacağının kararlaştırılması gerekir.

Bu hususta tarafların sahip oldukları ve konsorsiyum tahtında yürütülen faaliyetlerde kullanmayı düşündükleri “mevcut fikri ve sınai hakları” yazılı bir şekilde beyan etmeleri, işbu mevcut fikri ve sınai hakların konsorsiyum kapsamında kullanılmasının üçüncü kişilerin haklarını ihlal etmeyeceğini taahhüt etmeleri önem arz etmektedir.

İlaveten, konsorsiyum tahtında gerçekleştirilen faaliyetler sonucu elde edilen fikri sınai hakların paylaşımının ne şekilde yapılacağı yine konsorsiyum özelinde belirlenmesi gereken bir husustur. Örneğin bir veya az sayıda konsorsiyum üyesinin dahil olduğu araştırma programları sonucu ortaya çıkacak çıktıların paylaşımında paylaşım süreci çıktıyı ortaya koyan konsorsiyum üyeleri arasında yapılacak protokollere bırakılabilecekken çok katılımcılı ve bileşenli araştırma programları çıktılarının paylaşımı hususunda daha hak paylaşımı konusunda yol gösterebilecek detaylı kriterler veya formüllere dayalı mekanizmalar kurulabilir.

Önem arz eden bir diğer husus ise konsorsiyum çıktılarının ticarileştirilmesi konusudur, ticarileştirmeye ilişkin şartlar yine tarafların sundukları katkılar, yürütücü kuruluşun beklentileri çerçevesinde değerlendirilmesi gereken bir husustur.

[1] https://www.tubitak.gov.tr//sites/default/files/292/islenmis-280_bk_islenmis.pdf

[2] Sanayi Destekleri “SADE” ile proje esaslı araştırma, teknoloji geliştirme, yenilik faaliyetleri ve bu kapsamdaki girişimcilik faaliyetleri; ülke ihtiyaçlarına yönelik ve/veya öncelikli alanlarda, sektörel veya bölgesel proje esaslı araştırma, teknoloji geliştirme ve yenilik faaliyetleri; üniversite/kamu araştırma merkez ve enstitülerindeki bilgi birikimi ve teknolojinin, özel sektöre aktarılarak ekonomik değere dönüştürülmesine yönelik faaliyetler desteklenmektedir.

[3] https://www.tubitak.gov.tr/sites/default/files/292/sayem_cagrisi_2018_faz_1_guncel_261218.pdf

[4] https://www.tubitak.gov.tr/sites/default/files/292/kilavuz_sayem_31102018_rev.pdf

[5]https://www.tubitak.gov.tr/sites/default/files/292/sayem_sunum_31102018_web_.pdf

 

Yazarlar: Yunus Çağlar Esq, – Deniz Çelikkaya

Kustepe Mahallesi, Mecidiyekoy Yolu Caddesi, Trump Towers, Ofis Kule:2 Kat:18, No:12, Sisli Mecidiyekoy, Istanbul, Turkey

Subscribe Our Newsletter

© 2025 HERDEM | All Rights Reserved. Powered by Stingreys

HERDEM

360