Trump Towers, Ofis Kule:2 Kat:18, No:12, Sisli, Istanbul, Turkey

Publication

Publication

ABD’nin Açık Semalar Antlaşması’ndan Çekilme Kararı Üzerine Hukuki Değerlendirme

Amerika Birleşik Devletleri (“ABD”) Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan basın açıklaması ile, en kapsamlı uluslararası teknik savunma antlaşmalarından biri olan Açık Semalar Antlaşması’nın (Open Skies Treaty, “Antlaşma”), Rusya’nın Antlaşmaya uymadığını gerekçesiyle, 22 Mayıs 2020 tarihinde yapılacak bir ihbarname ile tek taraflı olarak antlaşmadan çekileceğini açıklandı.

 

Antlaşma’nın Kapsamı

Halihazırda Türkiye de dahil olmak üzere toplam 35 ülkenin tarafı olduğu 1992 yılında imzalanan Antlaşma, askeri faaliyetlerde şeffaflığı sağlamak ve siyasi güven oluşturmak amacıyla Antlaşma’ya taraf ülkelerin, birbirlerinin hava sahalarında kısa süreli, silahsız, keşif uçuşları düzenleyerek işbu faaliyetler ile ilgili veri toplanmasına izin vermektedir. Her ne kadar ilk bakışta uyduların da aynı görevi üstlenebileceği düşünülse de, tüm taraf devletlerin gelişmiş teknolojiye sahip uydu teçhizatı bulunmadığından Antlaşma hayata geçirilerek ülkeler arasında siyasi güven ortamı sağlanması amaçlanmıştır.

Antlaşma kapsamında; sadece Antlaşma’da belirtilen kriterlere sahip olan özel teçhizatlı ve keşif uçuşu amacıyla kullanılacak haritalama ve gözlem uçakları kullanılabilmekte olup, bu kapsamda izin verilen uçuşlar karşılıklı olarak belirlenen yıllık kotaya bağlanmıştır. Dolayısıyla, Antlaşma uyarınca gerçekleştirilecek uçuşlar karşılıklı mutabakatın sağlanmasına bağlı olup, hiçbir taraf ülkenin hakim olduğu hava sınırları, uçuş güvenliği dışında bir neden gösterilerek Antlaşma kapsamı dışında bir bölge olarak ilan edilemez.

Rusya’nın İddia Konusu Eylemleri Antlaşmanın İhlali Sayılır mı?

ABD’nin çeşitli resmi makamlarından yapılan açıklamalarda Antlaşmanın ABD tarafından feshinin sebebi, Rusya’nın Antlaşma’yı defalarca ihlal etmesi olarak gösterildi. Yapılan açıklamaların bazılarında, Antlaşma kapsamında taraf ülkelerin hakim olduğu hava sınırlarının kapsam dışı bölge olarak ilan edilemeyeceğine vurgu yapılarak, Rusya’nın işbu Antlaşma kapsamındaki yükümlülüğünü; Polonya ve Litvanya arasındaki Kaliningrad’da bulunan eksklav bölgesindeki nükleer silahlar üretildiği iddia edilen askeri alan üzerinde uçuş kısıtlamaları getirmesi ile, ve benzer şekilde Gürcistan-Rusya sınırının 10 kilometre çevresinde daha önceden izin verilen keşif uçuşlarına son 1 senedir izin vermemesi ile ihlal ettiği iddia edildi.

Her ne kadar yapılan açıklamalar ile ihlale neden olan eylemler işaret edilse de, ilgili hususların arka planı, delilleri ve detayları resmi olarak kamuoyuna duyurulmadığından Antlaşma kapsamında Rusya’nın yükümlülüklerini kesin olarak ihlal edip etmediğinin tespiti şu an için mümkün gözükmemektedir. Bununla birlikte, Silahlanma Kontrol Birliği (Arms Kontrol Association) yetkilisi Daryl Kimball tarafından konuya ilişkin yapılan bir açıklamada Antlaşma’nın taraf mutabakatına dayandığının altını çizerek; her ne kadar Rusya’nın iddia edilen eylemleri sakıncalı olsa da, temeli mutabakata dayalı bir antlaşmada bu eylemlerin esaslı ihlal teşkil etmediğini belirtti. Yine benzer şekilde Uluslararası Güvenlik ve Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme’den sorumlu ABD Dış İşleri Bakan Yardımcısı Chris Ford, geçmişte de Rusya’nın Kaliningard bölgesi üzerindeki uçuşlara kısıtlama getirdiği ve bu durumların Antlaşma’ya doğrudan aykırılık teşkil etmediği ancak bu türden eylemlerin Antlaşma’nın güven mekanizması temeli ile çeliştiğini belirtti.  

Antlaşmadan Çekilme Şartları 

ABD’nin Antlaşma’dan çekilmesine ilişkin yaptığı açıklamalarda her ne kadar Rusya ile ilgili iddialar ön plana çıksa da, Antlaşma’dan çekilmeye ilişkin 15. maddede,  çekilme nedeni olarak belirli bir neden belirtilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Bununla birlikte, uluslararası teamül hukukuna göre Antlaşma’nın yürürlük süresinin dolmasının haricinde uluslararası antlaşmalardan çekilmek için, taraf devletlerden birinin Antlaşma kapsamındaki yükümlülüklerini esaslı ihlalinin gerçekleşmiş olması aranmaktadır. 

Yukarıda belirtilenlerin yanı sıra, Antlaşma uyarınca, taraf devletlerden herhangi biri, Antlaşma’dan çekilmeye ilişkin niyetini içeren ihbarını, depoziter taraf devletlerden (Kanada veya Macaristan) herhangi birine yaparak, işbu ihbarı takiben 6 ay sonra Antlaşmadan çekilebilir. Antlaşma’dan işbu şekilde çekilmeyi talep eden taraf ve diğer taraf devletler, bu ihbardan 30 ila 60 gün sonra, çekilmeyi talep eden tarafın Antlaşma’dan çıkmasının sonuçlarının tartışılacağı bir toplantı aracılığıyla durumu değerlendirmek durumundadır.

ABD makamları tarafından yapılan açıklamalarda, her ne kadar Antlaşma’dan çekileceği niyeti ortaya konmuş olsa da ABD’nin Antlaşma yükümlülüklerine halen bağlı olduğu, ancak günümüzün getirdiği rekabet ortamında yalnızca tüm taraflarına fayda sağlayan antlaşmaları destekleyeceği vurgulandı. Bu bağlamda son olarak, Rusya’nın Antlaşma kapsamındaki şartlara uyum sağlamasına dek, Antlaşma’nın ABD tarafında askıda bırakılacağı ancak yapılacak yeni görüşmeler ile yeni bir Antlaşma hazırlığı gerçekleştirme ve uygulama düşüncesine ABD’nin açık olduğu belirtildi.

Şafak Herdem & Deniz Çelikkaya & Ezgi Aysima Kır

 

Kustepe Mahallesi, Mecidiyekoy Yolu Caddesi, Trump Towers, Ofis Kule:2 Kat:18, No:12, Sisli Mecidiyekoy, Istanbul, Turkey

Subscribe Our Newsletter

© 2025 HERDEM | All Rights Reserved. Powered by Stingreys

HERDEM

360