Trump Towers, Ofis Kule:2 Kat:18, No:12, Sisli, Istanbul, Turkey

Publication

Publication

Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı: Hukuki Uyuma İlişkin Zorluklar

Önümüzdeki dönemde ABD ile AB arasında imzalanması beklenen, temel anlamıyla bir serbest ticaret anlaşması özellikleri taşıyan Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı anlaşması, iki ekonomik gücün bir çok alanı kapsayan yasal mevzuatlarının bir birleri ile uyumlu hale getirilmesini beraberinde getirecektir. Temel amacı iki blok arasındaki ticari ilişkileri arttırarak, karşılıklı ekonomik büyümeyi tetiklemek olan Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı'nın en kapsamlı etkisi hukuki alanda görülecektir.

Hukuki Meseleler: Anlaşma Dışında Kalması Beklenen Alanlar

Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı çerçevesinde son derece kapsamlı bir hukuki uyum sürecinin başlatılması gerekecektir. İlk etapta hangi konuların bu anlaşmanın çerçevesi içerisinde yer alacağına karar verilmesi gerekmektedir. Hükümetler arası yapılmakta olan görüşmelerin seyri ve üst düzey yetkililerin yapmış oldukları açıklamalara bakıldığında hem ABD hem de AB açısından hassasiyet taşıyan ve bu anlaşmanın kapsamı dışında bırakılması istenen alanlar bulunmaktadır.

Özellikle 2008'de yaşanan son ekonomi krizden sonra ABD'de sıkça tartışma konusu olan finansal hizmetlerin artan yasal düzenlemelere tabi olması gerektiği iddiası Amerikan çevrelerinde ağırlığını korumaya devam ediyor. ABD'den yapılan açıklamalar halihazırda ABD'de yüksek sesle tartışılmaya devam edilen bu konunun, ABD tarafından Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı çerçevesinin dışarısında bırakılması yönünde olduğudur. Buna karşılık Avrupa Birliği açısından hassasiyet taşıyan ve anlaşmanın kapsamı dışarısında bırakılması talep edilen alan görsel işitsel hizmetlerdir. AB bu hizmetlerin, her AB üyesi ülkenin kendi kültürünü yansıtır bir şekilde bir birlerinden farklı olarak düzenlenmesini istemektedir. Dolayısıyla görsel işitsel hizmetlerin ABD ile yapılacak bir serbest ticaret anlaşmasına konu olması ve hukuki uyum adına standart bir zemine oturtulması AB açısından kültürel çeşitliliğin kaybı olarak görülmektedir.

Hukuki Uyuma İlişkin Zorlukları

Son derece farklı iki ekonomi anlayışıyla şekillenmiş olan ABD ve AB'nin bir serbest ticaret anlaşmasının gerektirdiği hukuki uyumu yakalaması ilk etapta kolay olmayabilir. Ticareti düzenleyen yasal düzenlemeleri, verimli bir şekilde iş yapmanın önünde bir engel olarak gören ve ticaretin önündeki yasal düzenlemelerin kalkmasıyla piyasanın kendi kendisini düzenleyebileceğini savunan ABD bakış açısı AB'nin bakış açısından oldukça farklı gözükmekte. AB açısından bakıldığında ise ticareti düzenleyen yasal mevzuat ekonomik büyümenin beraberinde getirmiş olduğu toplumsal tahribatı bertaraf etmek açısından olduğu kadar, gelir adaletsizliğini önleme açısından da çok önemli bir işlev görüyor. ABD ve AB arasında ki bu temel bakış açısı farkının kendisini bir çok alanda göstermiş olduğunu görüyoruz. Örneğin, maliyet ve verimlilik kaygılarıyla ABD havacılık sektörü, AB ile kıyaslandığında, daha düşük bir karbon emisyon standardına tabi tutulurken, AB, karbon emisyon standartlarını sıkı bir şekilde denetlemektedir. İki güç arasındaki anlaşmazlık kısa bir süre önce bir ABD havayolu şirketinin Avrupa uçuşlarında önemli bir sorun yaşamasına da sebep olmuştur. Taraflar arasında hukuki uyum açısından sorun teşkil edebilecek bir başka konu ise gıda ve sağlık standartlarıdır. Örneğin ABD'de genetiği değiştirilmiş gıdalar özel bir düzenlemeye tabi değilken, AB'de bu gıdalar kapsamlı düzenlemelere tabi tutulmuştur. Bu konuda da hangi şekilde bir ortak uzlaşıya varılacağı şu aşamada ön görülememektedir.

Sorun teşkil etmesi beklenen bir diğer alan ise yabancı yatırımcıların korunmasına ilişkin uluslararası mahkemelerde dava açabilme meselesidir. ABD'de daha sıcak karşılanmasına rağmen, bu konu AB'de üye devletlerin yabancı yatırımcılara vereceği önemli bir taviz ve ulusal egemenliğin tahribata uğraması olarak görülmekte. Dolayısıyla yabancı yatırımcılara güven aşılamak için büyük önem taşıyan, uluslararası mahkemelerde dava açabilme konusunun iki taraf arasında hangi çerçevede çözüleceği henüz netlik kazanmayan konulardan bir tanesidir.

 

Müzakereleri sürmekte olan Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı imzalandığı takdirde dünya ticaretinde çok önemli değişiklikler meydana getirecektir. Özellikle son dönemde dünya ticaretinin Asya-Pasifik bölgesine kaymış olmasına bir cevap niteliği taşıyacak olan anlaşma dünya ticaretinin ağırlığının tekrardan Transatlantik bölgesine kaymasını sağlayabilir. Ancak öncelikle iki tarafın, bu anlaşmanın tam olarak hangi alanları kapsadığına karar vermesi gerekiyor. Anlaşmaya dahil edilecek olan alanlar üzerinde mutabakat sağlandıktan sonra hukuki uyum sürecinin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Hukuki uyum açısından önem taşıyan nokta ise, kendisini genetiği değiştirilmiş gıdalar, karbon emisyon seviyesi, kimyasallar ve gıda standartları gibi konularda açığa çıkartan, ABD'nin ticaretin önündeki yasal düzenlemeleri kaldırma yönündeki eğilimiyle, AB'nin ticareti düzenleyici eğilimlerinin ortak bir noktada buluşturulmasıdır. Bu uzlaşı sağlandıktan sonra, iki ekonomik gücün Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı çerçevesinde bir araya gelebilmesi mümkün olabilecektir.

Kustepe Mahallesi, Mecidiyekoy Yolu Caddesi, Trump Towers, Ofis Kule:2 Kat:18, No:12, Sisli Mecidiyekoy, Istanbul, Turkey

Subscribe Our Newsletter

© 2025 HERDEM | All Rights Reserved. Powered by Stingreys

HERDEM

360