Trump Towers, Ofis Kule:2 Kat:18, No:12, Sisli, Istanbul, Turkey

Publication

Publication

Çalışan Buluşlarında Hak Sahipliği ve Taraf Yükümlülükleri

Araştırma ve geliştirme faaliyetleri (“ArGe”) kapsamında sıklıkla karşılaşılan “çalışan buluşu” kavramı hem şirketler hem çalışanlar için aydınlatılması gereken hususlardan biridir. Çalışanın ArGe faaliyetleri neticesinde elde edeceği buluşun hangi kriterler temel alınarak “çalışan buluşu” olarak nitelendirileceği ve çalışan ile işveren hak ve yükümlülüklerinin çerçevesi, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu(“Kanun”) ve 30195 sayılı Çalışan Buluşlarına, Yüksek Öğretim Kurumlarında Gerçekleştirilen Buluşlara ve Kamu Destekli Projelerde Ortaya Çıkan Buluşlara Dair Yönetmelik ("Yönetmelik") ile belirlenmiştir. Bu kapsamda buluş kavramı ve çalışan buluşlarının ilgili taraflarca ne şekilde değerlendirileceği içtihat ve mevzuat yorumlarıyla birlikte işbu yazıda işlenmiştir.

 

Öncelikle belirtmek gerekir ki, Yönetmelik ve Kanun buluş kavramı “hizmet buluşu” ve “serbest buluş” olarak ikili bir ayrıma tabi tutarak, hizmet buluşu tanımı kapsamı dışında kalan tüm halleri serbest buluş olarak sınıflandırmıştır.

Hizmet Buluşu

Yönetmelik, hizmet buluşunu; çalışanın i) bir işletme veya kamu idaresinde yükümlü olduğu faaliyeti gereği gerçekleştirdiği veya ii) işyerinin faaliyet gösterdiği alanlar içinde, büyük ölçüde işletme veya kamu idaresinin deneyim ve çalışmalarına dayanarak iş ilişkisi sırasında yaptığı buluşları olarak tanımlamıştır. Görüldüğü üzere, hizmet buluşu yükümlü olunan faaliyet gereği gerçekleştiriliyor ise veya işyerinin faaliyet gösterdiği alanlar içerisinde “büyük ölçüde” bahsi geçen işyerinin tecrübe ve çalışmalarından yararlanılıyor ise söz konusu olacaktır. Bu kapsamda, bir işletmede ArGe faaliyetleri yürütmek ile görevli çalışanın, özgülenen faaliyetleri kapsamında meydana gelen buluşu hizmet buluşu olarak nitelendirilecektir. Yönetmelik kapsamında “büyük ölçüde” işletmenin deneyimlerine dayanılarak buluşun doğması halinde yine hizmet buluşundan söz etmek mümkündür. Ancak, çalışanın kendi deneyim, bilgi ve çabasının buluşu meydana getirmede daha önemli bir rol oynaması durumda hizmet buluşu yerine serbest buluşun varlığından söz edilebilecektir.

Tüm bu sayılanların yanında, Yönetmelik uyarınca hizmet buluşunun mevcudiyeti çalışan ve işletme arasındaki “iş ilişkisinin mevcudiyetine” bağlıdır. Şayet çalışan ve işletme arasında bir iş ilişkisi mevcut değil ise, bu durumda meydana gelen buluş hizmet buluşu olarak nitelendirilmeyecektir.

Yönetmelik uyarınca yukarıda belirtilen şartları sağlayan bir hizmet buluşu üzerinde çalışan hak iddia edebilmek için buluş hakkında “yazılı olarak ve gecikmeksizin” işletmeye(işverene) bildirim yapmakla yükümlüdür.  Bu bildirimde çalışan hizmet buluşu ile ilgili tüm gerekli dokümantasyonu sağlamak ve işvereni her türlü teknik problem ve çözümüne ilişkin bilgilendirmelidir. Çalışanın, usulüne uygun olarak bildirim yapmaması halinde, çalışan işveren aleyhine meydana gelen zararlardan sorumlu tutulmuştur. Bununla birlikte, Yönetmelik işverene usulüne uygun bildirim yapılmaksızın patent başvurusu yapılması halinde Kanun uyarınca işverene patentin gaspı ilgili hükümlerine dayanarak patent başvurusu sahibine veya patent sahibine karşı dava açma hakkı tanımıştır. 

Usulüne uygun olarak yapılan bildirimi takiben işveren, bildirimin tebliğini takiben dört ay içerisinde ilgili hizmet buluşu üzerinde tam veya kısmi hak talebinde bulunabilecektir.

Bu halde Yönetmelik 8. maddesi uyarınca işveren “kısmi” hak talebinde bulunur ise, ilgili buluş serbest buluş niteliğini kazanacaktır. Kanun uyarınca işveren tam hak talebinde bulunduğu buluş üzerindeki tüm haklara sahip olacak ve hizmet buluşu hakkında Türk Patent ve Marka Kurumu’na patent başvurusu gerçekleştirmekle yükümlü olacaktır.  Patent başvurusunun şeklen kabulünün ardından en geç iki ay içerisinde buluşu yapan çalışana en az net asgari ücret tutarında bir teşvik ödemesi yapmakla yükümlü olacaktır. İşveren işbu ilk başvuru yükümlülüğünden ancak i) hizmet buluşunun serbest buluş niteliği kazanması; ii) çalışanın buluş için başvuru yapılmamasına rıza göstermesi veya; ii) işletme sırlarının korunmasının başvuru yapmamayı gerektirmesi halinde kurtulabilecektir.

 

Şayet, işveren çalışanın belirlediği süre zarfında ilgili patent başvurusunu gerçekleştirmez ise, buluş serbest buluş niteliğini kazanacak ve çalışan doğrudan patent başvurusu yapma hakkını haiz olacaktır. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin buluşa ilişkin bildirim yükümlülüğünün değerlendirildiği bir uyuşmazlığa yönelik “şayet gerçek buluş sahibi davalı şahıs olsa dahi buluşun serbest buluş olarak değerlendirilmesi için işçinin buluş yaptığını işverene bildirdiğini, işverenin de buna kayıtsız kaldığını veya ilgilenmediğini yazılı olarak bildirdiği ispatlanmadıkça buluşun serbest buluş olarak nitelendirilmesinin olanaklı olmadığı” şeklinde yaptığı değerlendirme de bildirim yükümlülüğünün önemini vurgulamaktadır.[1]

Serbest Buluş

Yönetmelik uyarınca yukarıda bahsedildiği üzere hizmet buluşu tanımı kapsamı dışında kalan her türden buluş serbest buluş olarak nitelendirilmektedir. Bu tanımdan anlaşılması gereken; çalışanın buluşu iş görme yükümlülüğünden bağımsız bir biçimde ve “büyük ölçüde” işveren bilgi, deneyim ve çalışmaları gibi olanaklarından faydalanmayarak meydana getirmiş olmasıdır. 

Bu doğrultuda Yargıtay her bir somut uyuşmazlığı iş görme sözleşmesi kapsamında ifa edilip edilmediğine göre yahut işverenin katkısı oranına göre bir değerleme yaparak kanaat oluşturmaktadır. Nitekim Adli Yargı İlk Derece Mahkemelerinin de güncel 2020 tarihli kararındaki “somut olaya konu buluşun, iş görme sözleşmeleri kapsamında ortaya çıktığı ve dolayısıyla iş görme sözleşmeleri kapsamında ortaya çıkan buluşlar için patent isteme hakkının işverene ait olacağından yola çıkarak…” ifadelerinden benzer bir anlayışın benimsendiği kanısına varılabilecektir.[2]

Tüm bu değerlendirmeler neticesinde buluşun serbest buluş olarak sınıflandırılması halinde, serbest buluş üzerindeki lisanslama veya devretme gibi tüm hak sahipliği çalışana ait olacaktır. Ancak bu husus, çalışanın ilgili buluşu işverene bildirme yükümlülüğüne engel olacak şekilde yorumlanmamalıdır. Kanunun 119. maddesi uyarınca çalışan iş sözleşmesi içerisinde iken bir buluş yaptığı takdirde, durumu gecikmeksizin işverene bildirmekle yükümlüdür. Kanun, işbu hüküm ile buluşun serbest buluş olarak nitelendirilmesi açısından öncelikle işveren nezdinde bir kanaat oluşmasını hedeflemiştir. Bildirim tarihinden itibaren işveren, üç ay içerisinde ilgili buluşun serbest olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceğine ilişkin itiraz edebilecektir.

Ancak serbest buluş söz konusu olan hallerde çalışanın bildirim yükümlüğüne Kanun ile birtakım istisnalar tanınmıştır. Şöyle ki, serbest buluş işletmenin faaliyet alanına açıkça girmiyor ise veya ilgili işletme buluşun ilgili olduğu alanda herhangi bir hazırlık içerisinde değil ise, çalışanın ilgili bildirim yükümlülüğü söz konusu olmayacaktır. Ancak bu halde dahi, yerleşik içtihatlar her bir somut faktörü değerlendirerek kanaat oluşturmaktadır.

Bununla birlikte, çalışana serbest buluşun meydana geldiği hallerde “teklifte bulunma” yükümlülüğü getirilmiştir.  Bu yükümlülük, işletmenin faaliyet alanına giren bir serbest buluşun meydana gelmesi halinde çalışanı ilgili buluşu öncelikle işverene teklif etmekle yükümlü kılmaktadır. Ancak bu durum, işverenin serbest buluş üzerinde tam hak sağlama imkanı olduğu şeklinde yorumlanmamalıdır.

Yukarıda bahsedildiği üzere, hizmet buluşu ve serbest buluş kavramları uyuşmazlık çözümünde her bir kriter göz önüne alınarak somut olay bazında değerlendirilmektedir. Olası taraf uyuşmazlıkları ve buluşlara ilişkin bedel tarifeleri Yönetmelik gereği yabancılık unsuru içeren uyuşmazlıklarda 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanununun ve diğer hallerde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun tahkime ilişkin hükümleri uygulanmak suretiyle çözümlenmektedir. 

Yazar: Ezgi Aysima Kır

 

 


[1] Yargıtay, 11. HD., E. 2016/13772 K. 2018/4567 T. 19.6.2018

[2] İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi, E. 2017/288 K. 2020/9, T. 14.1.2020

Kustepe Mahallesi, Mecidiyekoy Yolu Caddesi, Trump Towers, Ofis Kule:2 Kat:18, No:12, Sisli Mecidiyekoy, Istanbul, Turkey

Subscribe Our Newsletter

© 2025 HERDEM | All Rights Reserved. Powered by Stingreys

HERDEM

360