Stratejik değeri itibariyle “temel gereklilik” olarak nitelenen savunma ürün ve sistemlerinin yerli imkanlar ile üretilebilmesini öncelik olarak belirleyen Türk savunma sanayii, halihazırda birçok savunma sistemi platformunun yerli imkanlarla tasarımını ve üretimini gerçekleştirdi. Her ne kadar söz konusu platformların tasarımı Türk şirket ve mühendisleri tarafından özgün bir şekilde gerçekleştirilmiş olsa da pek çok temel bileşenin ithalatı hala bir zorunluluk olarak gözükmekte. Bu durum ise yerli imkanlarla üretilen platformlarımızın üçüncü ülkelere ihracatında, platformu oluşturan bileşenleri ithal ettiğimiz ülkelerin ihracat düzenlemelerine uyum zorunluluğu getirebilmekte.
Bu ülkelerin başında son dönemin stratejik ve politik şartları gereği savunma sanayii alanında iş birliklerimizin gözle görülür bir şekilde arttığı Birleşik Krallık gelmektedir. Birleşik Krallık halihazırda Türkiye ile büyük bir iş hacmine sahiptir. Nitekim 2017 yılında Birleşik Krallık’tan Türkiye’ye yapılan savunma sanayi ihracatlarının değeri önceki yıllara göre büyük bir artışla 137 milyon İngiliz Sterlinine ulaşmıştır[1]. Keza sektörde faaliyet gösteren Türk şirketlerinin geçtiğimiz dönemlerde tedarikçi olarak tercih ettiği ülkelerden birtakım engellemeler ile karşılaşması ve alternatif kaynak arayışlarına girmesinin de etkisiyle önümüzdeki dönemde de bu alanda benzer bir ivmenin gözlemlenmesi şaşırtıcı olmayacaktır. Birleşik Krallık mevzuatındaki ihracata ilişkin temel düzenleme 2002 tarihli İhracat Kontrol Kanunu’dur (Export Control Act). Kanun, Birleşik Krallık hükümetini kanun hükümlerince öngörülen ihracat kontrollerini ikincil bir mevzuatla genişletme hususunda yetkilendirmiştir. Buna bağlı olarak çıkarılan 2008 tarihli İhracat Kontrol Düzenlemesi ‘Düzenleme’ (Export Control Order), askeri ekipman ve ‘çift yönlü kullanım’ (dual-use) düzenlemeleri açısından (hem ticari hem askeri amaçlarla kullanılabilen mallar, yazılımlar, teknolojiler vb.) uygulanacak kontrollere ilişkin düzenlemeler getirmektedir.
Düzenleme kapsamına dahil edilen askeri ve çift yönlü kullanım ürünleri ‘kontrole tabi mallar’ olarak kabul edilmekte ve bu kapsamda gerekli lisanslar alınmadan ihracatlarının yapılmasına müsaade edilmemektedir. İlgili mevzuatın uygulanması Birleşik Krallık Gelir ve Gümrük İdaresi (The UK’s HM Revenue and Customs) sorumluluğunda olup lisanslara ilişkin sürecin yönetimi ise Uluslararası Ticaret Departmanı’na (the Department of International Trade) bağlı Birleşik Krallık İhracat Kontrolü Organizasyonu tarafından gerçekleştirilmektedir.
Birleşik Krallık Stratejik İhracat Kontrol Listesi (‘Kontrol Listesi’)
Kontrol Listesi, ihracatı planlanan herhangi bir ürün, yazılım veya teknolojinin kontrole tabi olması sebebiyle ihracat lisansı gerektirip gerektirmediği hususunun netleştirilmesi için oluşturulmuştur. Bir takım istisnaları haiz olmakla beraber, kontrol listesi içerisine dahil edilen ürünlerin ihracatı açısından Birleşik Krallık’ın stratejik malların ihracatının yönetiminde görevli birimi olan İhracat Ortak Kontrol Birimi’ne (Export Control Joint Unit – ‘ECJU’) lisans başvurusunda bulunulması gerekmektedir. Lakin burada dikkat edilmesi gereken bir diğer husus, ECJU’nun Kontrol Listesi kapsamında sayılmayan ürünler açısından da askeri ya da kitle imha silahı olarak kullanımına ilişkin belirli endişeleri bulunduğu takdirde, nihai kullanım kontrolünde bulunma yetkisini haiz olduğudur.
Kontrol Listesi, imalatı tamamlanmış madde ve sistemler ya da hammadde ve bileşenler dahil olmak üzere pek çok mal ve hizmeti kapsamaktadır. Buna göre, silahlar ve patlayıcılar; askeri amaçla tasarlanmış yahut geliştirilmiş mal, teknoloji, yazılım veya bileşenler; belirli teknik standartları haiz ve sivil/askeri amaçlarla kullanılabilecek olan çift yönlü kullanım ürünleri, teknolojiler, yazılımlar, dokümanlar veya diyagramlar gibi çeşitli birçok ürün ve hizmet Kontrol Listesi’nin kapsamı içerisindedir. Keza askeri veya çift yönlü kullanıma açık teknik veya eğitim rehberleri, diyagramlar ve projeler de yine bu kapsamda değerlendirilmektedir. Bunun bir sonucu olarak, kontrole tabi teknolojiye ilişkin bilgi içeren bir elektronik dosya transferi dahi lisansa tabi olacaktır. Hatta lisans mükellefiyetine geçici ihracatlar da dahil olduğundan, muhtemel alıcılara fuarda sergilemek ya da askeri anma törenlerine katılmak için kontrole tabi ürünün geçici olarak Birleşik Krallık dışına çıkarıldığı durumlarda dahi ihracat lisansı alınması gerekecektir.
Lisansa tabi bir ürünün lisans alınmaksızın ihraç edilmesi mümkün olmayacağından böyle bir durumda ilgili ürünlere el konulmasının yanı sıra sorumlular hakkında soruşturma başlatılacak ve idari para cezası uygulanabilecektir.
Yeniden İhracat (Re-export)
Ürettiği özgün ve yerli tasarıma sahip savunma platform ve sistemlerini üçüncü ülkelere ihraç ederek sektörün sürdürülebilir bir ekosistem üzerine kurulmasını hedefleyen Türk savunma sanayii şirketlerinin, bu konuda en çok karşılaştıkları zorlukların başında, ürettikleri platformların ithal bileşenlerinin yeniden ihracatına ilişkin ilgili ülkelerin yaptığı düzenlemelerdir. Söz konusu düzenlemeler ülkelerin ihracat kontrollerine bağlı olarak değişiklik gösterebilmektedir.
Birleşik Krallık da tıpkı savunma sanayi ihracatında dünya lideri konumunda olan Amerika Birleşik Devletleri gibi askeri ve çift kullanım ürünlerin ihracatına ilişkin özel kontrol sistemleri öngörmüştür. Her ne kadar Birleşik Krallık mevzuatında ABD’nin ITAR düzenlemeleri gibi ihracat sonrası sürece dair bir izleme sistemi öngörülmemişse de özellikle nihai kullanıcının lisans değerlendirmelerinde yer ettiği önem gibi birçok hususta ihracat rejimleri arasında benzerlik olduğu görülmektedir.
ECJU lisans düzenleme kararını verirken 8 ana kriteri göz önünde bulundurmaktadır:
- 1. Birleşik Krallık’ın başta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve Avrupa Birliği tarafından uygulanan yaptırımlar ve silahların yaygınlaşmasının önlenmesi antlaşmalarından doğanlar olmak üzere uluslararası yükümlülüklerine saygı duyulması,
- 2. Nihai varış ülkesinde insan haklarına, temel hürriyetlere ve uluslararası insancıl hukuka saygı duyulması,
- 3. Nihai varış ülkesinde gerginlik ve silahlı çatışma varlığı gibi dahili durumlar,
- 4. Bölgesel barış, güvenlik ve istikrarın korunması,
- 5. Birleşik Krallık’ın ve dış ilişkilerinden sorumlu olduğu bölgelerin yanı sıra dost ve müttefik ülkelerin milli güvenliği,
- 6. Tedarik eden ülkenin, özellikle terörizme karşı tutum ve uluslararası hukuka saygı olmak üzere, uluslararası topluma dair genel tutumu,
- 7. İhraç edilen ürünlerin istenmeyen şartlarda tedarik eden ülke içinde yönlendirilmesi ya da yeniden ihraç edilmesi riskinin varlığı,
- 8. Devletlerin meşru güvenlik ve savunma ihtiyaçlarını karşılarken insan ve ekonomik kaynakların silahlanmadan en az sapmayla etkilenmesi amacıyla transferin alıcı devletin teknik ve ekonomik kapasitesiyle uyumluluğunun değerlendirilmesi.
ECJU bunların yanı sıra ürünlerin daha sonra bir askeri ekipmana monte edilerek başka bir ülkeye ihraç edilme ihtimali gibi durumları da göz önünde bulundurmaktadır. Kararlar bir ölçüde ihracatın nereye yapıldığına bağlıdır. Nitekim insani yardım ve barışın korunması amacıyla yapılacak ihracatlar gibi sınırlı istisnalar dışında ambargo uygulanan ülkelere[2] kontrole tabi ürünlerin ihracatına izin verilmemektedir.
Özetle, Birleşik Krallık kontrole tabi bir ürünün ihracatı için lisans başvurusu aşamasında gerekli riskleri analiz edecek, lisans düzenlenip lisansa uygun bir prosedürle ihracat gerçekleştirildiğinde Birleşik Krallık mevzuatı kapsamında devam eden kontrol uygulamalarıyla karşılaşılmayacaktır.
Yazarlar: Şafak Herdem, Kaan Erdoğan
[1]2013-2017 yılları arasındaki ihracatlara ilişkin verileri incelemek isterseniz:
https://www.gov.uk/government/publications/defence-and-security-exports-for-2017/uk-defence-exports-to-turkey-2013-to-2017 (erişim tarihi: 31.05.2019)
[2]Ambargo uygulanan ülkelere Ermenistan, Azerbaycan, Beyaz Rusya, Burma, Orta Afrika Cumhuriyeti, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Eritre, İran, Irak, Lübnan, Libya, Kuzey Kore, Rusya, Somali, Güney Sudan, Sudan, Venezuela, Zimbabwe örnek verilebilir.